Çocuklarımız bizim her şeyimizdir. Çocuklarımızın eğitimi öncelikle ailede başlar ama asıl eğitim hamlesi, eğitim imzası ilkokulda atılır. İlkokul öğretmenleri ki çocuklarımızın geleceğini yönlendiren değerlerdir. Çocuklar ayrıca ülkenin geleceğinin teminatıdırlar. Bizler çocuklarımızı iyi eğitip onları sağlıklı yetiştiremezsek toplum da eğitimsiz sağlıksız olur. Bütün bunların olması için öncelikle ilkokul öğretmenlerini iyi yetiştirmeliyiz.

Şurası bir gerçek ülkemizin eğitim öğretim sisteminde bir kargaşa sürüp gitmekte. Yıllardır süregelen eğitim sistemi ile iyi öğretmenler yetiştirilememektedir. Öncelikle öğretmenlik mesleğini saygınlaştıracağız. Öğretmenlerimize hak ettikleri değeri vereceğiz. Gerçekten isteyen, hak edenlere öğretmen olma şansı tanıyacağız sonra onların yetiştirdiği öğrencilerin hâkim olduğu toplumda huzur içinde yaşayacağız. Tabiî ki bu öyle kısa dönemde olacak bir iş değil en azından 30-40 yıllık bir dönemi kapsamaktadır.

Bugün bizler ne yapıyoruz çocuklarımızı en iyi eğitim veren okullara gönderiyoruz. O okullar çocuklarımızın boy boy fotoğraflarını basıp reklam yapıyor biz şöyle başarılıyız böyle başarılıyız diye. Ama o çocukların hiçbirisinde mutluluk ışıkları yok. Bir yarışın kazanılmasının vermiş olduğu yarışmacı bir ruh halinin görüntüsü var. Unutmayın çocuğumuz gelecekte mutsuz bir doktor olacağına mutlu bir temizlik işçisi olsun. Belki ilk başlarda itici gelebilir ama bakın mutsuz, iyi eğitimli, yüksek eğitimli insanlar neler yapmışlar;

“Almanya’da bir Lise Müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş;

‘Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü.

İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.

Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.’diye yazarmış”

Unutmayın bir zamanlar dünyanın en iyi eğitimli insanları Hitler’in elindeydi. Ama o insanların hiçbirisi mutlu değildi. İnsanlık anlayışlarında güzellik, yardımlaşma, insan sevgisi yoktu. Görevini yapma, sorgulamadan itaat, baskı ve umutsuzluk vardı. Yoksa bütün o yapılanları bir insan beyni nasıl kabul edebilir ki?

İşte biz anne babalar bugünden itibaren çocuklarımıza büyüdüğü zaman mutlu olmaları gerektiğini vurgulayalım. Çok mu zor çocuklarımıza şunu anlatmak; ‘Çocuklarımıza sorulduğu zaman oğlum, kızım sen büyüyünce ne olacaksın diyenlere çocuklarımız ne diyor. Seçkin meslekleri, doktor, pilot, iletişim uzmanı sanatçı, futbolcu falan falan falan. Bunlardan önce kocaman harflerle BEN MUTLU OLACAĞIM demek çok mu zor? Değil aslında ama çocuklarımızın kafasını bizler paralı mesleklerle doldurmuşuz. Paralı olsun da isterse mutsuz olsun istiyoruz aslında. Ama öyle değil paranız az olsun huzurunuz, mutluluğunuz kocaman olsun. 

Hangisi iyiyse siz onu seçin.